Mahmutbey’de bulunan bir inşaat firmasında güvenlik şefi olarak çalışan Avşin Altuntaş’ın çalıştığı şantiyede 18 Haziran Salı günü hırsızlık olayı yaşandı. Altuntaş, ertesi gün tedbir amaçlı iki güvenlik görevlisiyle şantiye önünde beklemeye başladı.
İş yerinde yaşanacak herhangi bir hırsızlığa karşı önlem amaçlı bekleyen Altuntaş ve 2 çalışana, silahlı 1 kişi yaklaştı.
“SİZİ ÖLDÜRMEYE GELDİM”
Şüphelilerden 23 yaşındaki Ekrem Erik, “Sizi öldürmeye geldim, sizi tanıyorum bana bu talimat yurtdışından geldi ama sizi vurmayacağım, cep telefonlarınızı bana verin” dedikten sonra silahla telefonları gasp ederek kaçtı.
Altuntaş ise şüphelileri korkutmak için havaya ateş açtı. Silah sesini duyan Erik, geri dönüp araçtakilere ateş açtı. Açılan ateş sonucu emekli polis memuru Avşin Altuntaş göğsünden vuruldu.
Erik olay yerinden yanındaki Fikret Tunç ile kaçarken, yaralanan Altuntaş hayatını kaybetti. Olayın ardından Cinayet Büro Amirliği ekipleri şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı.
Yapılan çalışmalarda saldırganın 23 yaşındaki Ekrem Erik olduğu tespit edildi. Polis ekipleri şüphelilerin Bağcılar’da saklandığı eve operasyon düzenledi. Saldırıda kullanılan silahla yakalanan 2 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi.
SALDIRGANLAR SUÇ MAKİNESİ ÇIKTI
Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’nde sorgulanan şüphelilerden Ekrem Erik’in çeşitli suçlardan poliste 21 ayrı suç kaydı olduğu ve ilk suçunu 15 yaşında işlediği, Fikret Tunç’un ise, poliste 10 suç kaydı olduğu öğrenildi. İşlemlerin ardından 2 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi.
“KANSERİ YENDİ; EMEKLİ OLDU”
Avşin Altuntaş’ın eşi Duygu Altuntaş Öztürk şöyle konuştu:
“Eşim Kasım 2023’te emekli oldu. Bir süre dinlendi, bu süreçte de babasını kaybetti. Annesiyle ve çocuklarıyla bir süre ilgilendi. Ardından Mayıs ayında işe başladı. Bir ay 20 gün gibi bir çalışma hayatı oldu burada da.
Bir gün öncesinde güvenlik arkadaşlarından biri aradı ve kalktı gitti. Akşam üzeri kaçta çıkacağını sormak için aradım. ‘Bu gece kalacağım, çocukları yalnız bırakmak istemiyorum’ dedi. Gece 01.00 gibi aradığımda, ‘Bir şey yok, çocuklarla bekliyoruz’ dedi.
Biz de olayı sabah öğrendik. Emniyetimiz yalnız bırakmadı, hastane sürecinde de çok yanımızda oldu arkadaşları. Alınan kişilerin 21 ayrı suç dosyaları var, tacizinden, uyuşturucu satıcılığına, gasptan, hırsızlığa.
Bu insanlar nasıl salınabiliyor? Bir çocuk baklava çalıyor diye yıllarca yatabiliyor, cebinde kendi kullandığı uyuşturucu yakalandığı için yıllarca hapis yatabiliyor; ama ülkemizde suç kaydı olanlar var. Belki emniyet, dosyaları koymaya yer bulamıyor ama adalet sistemi bu insanları nasıl dışarıda barındırabiliyor ?
Ben bu kişilerin ailesine de sormak istiyorum; 15 yaşında senin çocuğun suça karışmış, siz nasıl evlat yetiştiriyorsunuz? Bunlar nasıl aileler? Ben ailesinden de şikâyetçiyim.
4-5 yıl önce eşim Arnavutköy Emniyetinde görev yaparken akciğer kanseri olduğunu öğrendik, uzun bir süreçten geçtik. Biz kurtulduğumuzu düşündük, bizim yeniden hayallerimiz oldu. Emekli oldu, bize daha çok vakit ayıracağını düşünüyorduk çünkü emniyetin çalışma saatleri çok yoğundu. Her şeyimiz yarım kaldı.”
“İKİNCİ KURŞUN GÖĞSÜNE GELİYOR”
Avşin Altuntaş’ın eşinin erkek kardeşi Selçuk Öztürk ise, şunları dile getirdi:
“Olay gününden 1 gün önce bir hırsızlık olayı meydana geliyor. İkinci gün şantiye alanını görebilecek şekilde iki güvenlik personeliyle beraber bir aracın içinde beklemeye başlıyorlar. Öncesinde sabah saatlerinde alkollü kişiler, olay yerine geliyor.
Burası gençlerin takıldığı bir noktaymış. Sabah saatlerinde musallat olan 5-6 kişiyi kovmuş. Akşam saatlerinde ise alkol ve uyuşturucu madde alıp uygulama üzerinden taksi çağırıyorlar. Ardından taksiyi de gasp edip gezmeye başlıyorlar.
O sırada bir bayanla görüşüldüğünü öğrendik, taksiciden. Şüphelinin kız arkadaşı, ‘Bana yarın yüklü bir miktarda para lazım’ diyor. Bunun üzerine kişi, sabah uğradığı noktaya geliyor ve aracı görüp yaklaşıyor. Diğer kişi de taksiciyi bekliyor, taksicinin birilerini aramasına müsaade etmiyor.
Araca gidiyor, ‘Bana yurtdışından talimat geldi, sizi öldürmem için ama ben sizi öldürmeyeceğim’ deyip cep telefonlarını alıyor, şifrelerini istiyor. Ardından olay yerinden ayrılıyor. O esnada eniştem emekli polis olduğu için ‘Dur polis’ diyor ve havaya ateş ediyor. Şüpheli, bunu duymasına rağmen hedef gözetmeksizin 2 el ateş ediyor, ikinci kurşun göğsüne geliyor” dedi.